Sağlıklı Markalar-Özel Haber
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş uzun bir zamandır bütün dünyanın gündeminde ve herkes süreci yakından takip ediyor. Global markalar da Rusya’da yaşanan gelişmelerden fazlasıyla etkilenmiş durumda. Sağlıklı Markalar olarak biz de bu süreci daha yakından analiz etmek için özel bir haber hazırlamak istedik.
Gazetecilik hayatının 21 yılını Milliyet Gazetesi, CNN Türk ve 32. Gün’ün muhabiri olarak Moskova’da geçirmiş, aynı zamanda “Sovyetleri Yıkan Darbe: Kuğu Gölü Operasyonu”, “Rusya’da Bir Çılgın: Son Çar Jirinovski” ve “Gorbaçov’dan Putin’e…Rusya’nın Sırları” ve “Vladimir Vladimiroviç Putin: Rusya’yı Ayağa Kaldıran Lider” (Okay Deprem’le) kitaplarının yazarı Cenk Başlamış, global markaların Rusya’ya vedasına dair yorumlarını Sağlıklı Markalar’dan Hakan Akar’a anlattı. Gazeteci Cenk Başlamış, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Rusya’nın Batılı markalara kapılarını sonuna kadar açtığını ancak Ukrayna savaşıyla birlikte Batılı ülke yönetimlerinin baskısıyla global markaların sırasıyla Rusya’yı terk ettiğine vurgu yaptı.
Sovyetler Birliği döneminde Batı’nın ekonomik yaptırımları nedeniyle halkın ünlü yabancı markalara ulaşmasının neredeyse olanaksız olduğuna dikkat çeken Gazeteci Cenk Başlamış, “Belki ender istisnalar olarak Pepsi’nin 1979 yılında, Cola-Cola’nın 1986’da, Mc Donald’s’ın ise 1990’da Sovyet pazarına girmesine izin verilmesi gösterilebilir.” diye konuştu.
Batı ile uzay ve silahlanma yarışına giren, kaynaklarını bu alanlara yönlendiren Sovyet yönetimi, özellikle son yıllarında halkın temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta büyük zorluk çektiğinin altını çizen Cenk Başlamış, “Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecine girdiği günlerde ithalat yasağının hafifletilmesiyle önce eski model de olsa Batılı ülkelerde üretilen arabalar yollarda görünmeye başladı. İlginçtir, hemen ardından kentlerden kasabalara, erkeklerden kadınlara aniden ortalığı Adidas marka eşofman giyen insanlar kapladı.” notunu düştü.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Rusya’nın 1 Ocak 1992 tarihinde piyasa ekonomisine geçtiğini ve Batılı markalara kapılarını sonuna kadar açtığını hatırlatan Başlamış, “Tüketime aç yaklaşık 150 milyon kişilik yeni pazar doğal olarak küçükten büyüğe yabancı markaların iştahını kabarttı. Semt pazarlarından Moskova’nın en lüks caddelerine bir anda yabancı ürünlerin işgali başladı. O dönemde halkın büyük bölümü yoksulluk içinde yaşamasına rağmen özellikle yeni zenginleşen kesimde Batılı ürün kullanmak prestij göstergesi haline geldi. Örneğin, 1990’ların başında ünlü bir Alman otomotiv markasının 600 modeli Rusya’da tüm Avrupa ülkelerinin toplamından daha fazla sattı.” şeklinde konuştu.
UKRAYNA SAVAŞI MARKALARIN RUSYA PAZARINI TERK ETMEYE BAŞLAMASINA SEBEP OLDU
Tüketim çılgınlığının hiç hız kesmediğini, özellikle büyük kentlerde oluşmaya başlayan orta sınıfın zamanla kaliteli ve kalitesiz ürün arasında tercih yapar hale geldiğini ifade eden Cenk Başlamış, “24 Şubat’ta Ukrayna savaşının başlamasının ardından ünlü Batılı markalar düğmeye basılmış gibi, bir zamanlar koşarak geldikleri Rusya pazarını terk etmeye başladı. Elbette 2022 yılındaki Rusya, 1990’larda olduğu gibi çaresiz ve kaos içinde değil, kaybolan yabancı ürünlerin bir kısmını üretebilecek durumda. Ancak kaliteli Batılı mallara alışan halkın bütün ihtiyaçlarını karşılamak olanaksız görünüyor.” açıklamasında bulundu.
Gazeteci Cenk Başlamış sözlerini şöyle tamamladı: “Batılı markaların hızla Rusya’dan ayrılmasının en önemli nedeninin ait oldukları ülkelerdeki yönetimlerin baskısı olduğunu tahmin etmek güç değil. Diğer yandan bu kaçışı, savaşın uzun süreceği ya da Ukrayna’da barış anlaşması imzalansa bile Rusya’nın uluslararası alanda tecrit edilmesi politikasının çok uzun süreceği gerçeğinin Batılı firmalar tarafından görülmesi olarak yorumlamak da mümkün.”
